Burun Estetiğinde Altın Oran

burun-estetiginde-altin-oran

Burun Estetiğinde Altın Oran

Sosyal yaşamın önemi gün geçtikçe artıyor. Artık insanlar ile daha fazla iç içeyiz ve sosyal yaşamda da görünüşümüze çok önem veriyoruz. Çünkü öyle ki, bazen görünüm iş başvurularımızda dahi etki yaratabiliyor. Görünüşün bu denli önem taşımaya başlaması ise kişilerde özgüven konusunu gündeme getiriyor. Hiç kimse özgüvensiz olmak istemez. Kişinin kendine güvenmesi, kendi ile barışık olması da belli bir noktada görünüşe bağlıdır. Diğer taraftan çeşitli kaza ve benzeri durumlar da kişinin görünümünde deformasyonlar ortaya çıkarabilir. İşte bu gibi hallerde, estetik operasyonlar adeta kurtarıcıdır. Kişinin yaşamının geri kalanını güzelleştiren, çok daha mutlu kılan bu operasyonların ise doğru ve güvenilir ellerle yapılması çok önemli. Yüzümüzün tam da merkezinde yer alan, yani yüz yüze görüşmelerde odak noktası olarak kabul edilebilen burun, en çok estetik talebi gören alanlardan biridir. Bu önemin yanı sıra burun estetiğinin çok daha fazla estetik anlayışı ve de özen gerektiriyor olması, burun estetiğini hassas bir konu haline getiriyor. Burun şekillendirmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli konudur altın oran. Tecrübeli ve de bilgili bir doktorun ise buna dikkat etmemesi mümkün değil. Peki, nedir bu altın oran? Altın oran, insanlık için, sanat için ve de bilim için büyük bir önem taşır. Hem insanlık hem sanat hem de bilim tarihinde de oldukça etkili olmuştur. İrrasyonel bir sayı olan ve de onluk sistemde karşılığı 1.618 olan bu oran, Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından bulunmuş ve mükemmel eserin püf noktası olmuştur. Hem en iyi mimari eserlerde bu orana rastlarız, hem heykellerde, hem de insan vücudunda. Bu yüzdendir ki Da Vinci’nin heykelleri mükemmel olarak tanımlanır. Gelelim estetik cerrahiye… Estetik cerrahi dengeye, simetriye ve orana çok önem verir. Birbiri ile alakalı bu kavramlar, mükemmelin de tanımıdır. Yapılan araştırmalar ve de tarih verileri gösteriyor ki, bu orana sahip olan yüzler insanlar tarafından daha güzel, daha çekici bulunmaktadır. Burun estetiğinde altın orana gelecek olursak ise yapılan araştırma ve incelemeler ile ortaya konmuştur ki, burun uzunluğu yüz yüksekliğinin 1/3’ü olmalı ve de tam orta kısımda yer almalıdır. Ancak altın oran sadece bu bilgiden ibaret değil. Burun estetiği denilince altın oranın daha pek çok detayı gün yüzüne çıkıyor. Burun genişliği ile ağız genişliği arasındaki oran, burnun uzunluğu ile projeksiyonu arasındaki oran ve yüzün oturduğu dikdörtgenin kenarlarının birbirine oranı altın oran değerinde olmalıdır. Bu bilgiler ışığında estetik müdahalede bulunulduğunda, mükemmel görünen bir buruna kavuşulabilmektedir. Altın oranın burun estetiğindeki yeri ve olmazsa olmazlığı da işte bu sebepler ile çok önemlidir. Kim yüzü ile bütünleşen ve dikkat çekici güzelliğe sahip bir buruna kavuşmak istemez ki? İşte bu oran gözetildiğinde, tecrübeli ve bilgili bir doktorun ellerinde siz de dikkat çekici güzellikte bir buruna sahip olabilirsiniz.

Vücudumuzda özelliklede burnumuzdaki belli başlı altın oranları ifade edecek olursak, temel de birkaç tanesini sayabiliriz. Ancak bilinmeli ki bunlar sadece yüzeysel olanlar. Bunların dışında insan vücudu öylesine bir altın oran ağır ile çevrilidir ki, insanın bir mucize ve de dünyanın en gelişmiş varlığı olduğunu görmemek mümkün değil. Burnumuz ile ilgili olarak değindiğimiz altın oranlar, burun uzunluğu ile projeksiyonu arasındaki oran ve burun genişliği ile ağız genişliği arasındaki oran olarak ifade edilebilir. Temelde bunlara dikkat edilir. Diğer taraftan ön iki kesici dişimizin oluşturduğu dikdörtgenin kısa ve uzun kenarları arasında da altın oran vardır. Göbek deliğinin yeri, vücudu iki parçaya ayırır. Bu iki parça altın orana göre bölünür. Memenin tabanı ile yüksekliği arasında altın oran vardır ve parmakları oluşturan parçaların da birbirine altın oran ile bağlı olduğu bilinir. Bunların yanı sıra, insan vücudu, hakikaten bir örümcek ağı gibi altın oran ile çevrelenmiştir.  İşte bu sebeple de burun estetiğinde altın oranın gözetilmesi gerekir. Estetik uzmanlarının zaten bu konuda bilgisi mevcut olduğundan ve buna uygun burun estetiği gerçekleştirdiklerinden, sizin için ideal bir burun tasarımı yapacaklardır. Yüzünüzü ve de vücudunuzu göz önünde bulundurarak, altın orana dikkat edip, burun tasarımınızı yapacak ve buna uygun olarak da operasyonunuzu gerçekleştireceklerdir.

Günlük yaşamınızda, iş yaşamınızda sorun yaşıyor, özgüveninizin kırıldığınızı hissediyor, fotoğraf çekinmek istemiyor ya da insanlardan kaçmaya başlıyorsanız, sizin için de burun estetiği gerekli olabilir. Yapacağınız değerlendirme ile siz de bu kararı verebilirsiniz. Burun estetiği, uzman bir hekimin ellerinde oldukça risksiz hale getirilebilir ve acısı, sızısı minimuma indirilmiş bir operasyon ile harika bir buruna kavuşabilirsiniz. Böylece yaşamınızın geri kalanını hayal ettiğiniz gibi yaşayacaksınız. Fotoğraf çekinmekten, aynaya bakmaktan zevk alacak, kendinize güveninizin de arttığını göreceksiniz. Diğer taraftan bir kaza ve benzeri durum ile burnunuzda deformasyon ortaya çıkmışsa, bunun çözümsüz bir talihsizlik olduğunu düşünmemelisiniz. Oldukça risksiz bir şekilde gerçekleştirilen burun estetiği operasyonları ile eskisinden çok daha güzel bir buruna sahip olabilir, daha dikkat çekici bir hal aldığınızı, daha çok beğenildiğinizi görebilirsiniz. Bunun için ise yapmanız gereken uzman bir hekim ile iletişime geçmek olacaktır. Altın oran ışında tasarlanan dikkat çekici bir burun ile hayata yeniden başlamaya ne dersiniz? Altın oranın vereceği mükemmellik ile adeta yaşamınıza yeni bir başlangıç yapacaksınız. İnsanların sebebini anlamasalar bile sizi daha güzel ya da daha yakışıklı bulduklarını fark edebilirsiniz. Hadi siz de hemen harekete geçin. Deneyimli bir hekim ile görüşerek, sizin için sunacağı çözüm önerilerini dinleyebilirsiniz.

Tayfun Türkaslan’ın çalışmalarını Facebook, İnstagram veya Youtube sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

Kaynakça:

About Author

Doç. Dr. Tayfun Türkaslan

Doçent Doktor Tayfun Türkaslan; İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarılı olarak, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başladı. 1997 yılında İngiltere’de St James Seacroft University Hospital çalıştı. Yaklaşık 6.5 yıl süren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi sonrası ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı oldu. Aynı yıl İstanbul Yavuz Selim Hastanesine Plastik Cerrahi Uzmanı olarak atandı. Burada 16 ay çalıştıktan sonra eski adıyla Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi şimdiki adıyla Bezm-i alem Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde 7 yıl çalıştı. 2010 yılında Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi temel alanında Üniversite Doçenti unvanını aldı. Buradaki görevinden ayrılıp kendi kurduğu Estetikport Estetik Cerrahi’de profesyonel olarak hastalarına hizmet vermeye başladı.

Related posts