Penis Yağ Enjeksiyonu

Penis Yağ Enjeksiyonu

Günümüzde erkekler penislerinde eğrilik, incelik gibi şekil bozukları yaşadıklarında penis kalınlaştırma yöntemlerinden olan yağ enjeksiyonuna başvuruyorlar. 

Cinsel aktiflik açısından erkekler ince veya şekil bozukluğuna sahip bir penise sahip olduklarında özgüven problemleri yaşamaya başlarlar. 

Psikolojik olarak sıkıntılar yaşarlar ve tatminsizlik sebebi ile gergin de olurlar. Bu durum da günlük yaşantıyı olumsuz olarak etkiler.

Günlük hayatı bu kadar olumsuz yönde etkileyen ve psikolojik sorunlar yaşanmasına yol açan bu sorun kişiyi fazla etkilemeden ortadan kaldırılmalıdır. 

Bu durumu ortadan kaldırmak için internette görülen krem, egzersiz tarzında ki reklamlara inanılmamalıdır. Doktor kontrolünde sağlıklı ve kalıcı etkileri olan bir yönteme başvurulmalıdır. 

Penis yağ enjeksiyonu; peniste yaşanan şekil bozukluklarını gidermek penisi kalınlaştırmak için kullanılan bir yöntemdir. Kişinin vücuduna yabancı bir madde sokulmadığından enfeksiyon riski de oldukça azdır. 

Operasyon için ilk olarak kişinin fazla yağlanma yaşadığı bir bölgeye liposuction uygulanır. Kişi bu işlemi yaptırırken aynı zamanda fazla yağlarından da kurtulma şansına sahip olur. 

Alınan yağ laboratuarda kök hücre bakımından zenginleştirilir. Ardından kişinin penisine kendi yağı enjekte edilir. Bu işlemi yaptırmak kişinin günlük yaşantısını güzelleştirir. Özgüven problemlerini ortadan kaldırır. 

Penis Yağ Enjeksiyonu Nasıl Uygulanır?

Penise yağ enjeksiyonu yapılarak penisin kalınlaştırılması işlemi hakkında merak edilen sorulardan biri de penis yağ enjeksiyonu nasıl uygulanır şeklinde karşımıza çıkar.

İşlem öncesinde kişinin bulguları değerlendirilir.

Ardından bu bulgulara bakılarak kişinin operasyon için uygun sağlık durumunun olup olmadığı kontrol edilir.

Kişi eğer operasyon için uygun ise ilk olarak hangi bölgeden yağ alınacağına karar verilir. Bu aşamada hasta rahatsızlık duyduğu herhangi bir bölgeden yağ alınmasını talep edebilir. Bu sayede operasyon sonrası dönemde bölgesel kilo verme işlemi de daha kolay hale gelmiş olur.

İşlem öncesinde belirlenen bölgeden yağ dokusu alınarak bir kap içerisinde biriktirilir. Ardından laboratuarda bu yağ birtakım işlemlere maruz kalır. Atık kısmı yağdan uzaklaştırılır ve kaliteli kısım ayrı bir yere alınır.

Ardından kişiden alınan ayrıştırılmış yağ içerisine dolgu malzemesi haline gelmesi için bazı uygulamalar yapılır.

İşlem sedasyon ya da genel anestezi uygulamasının ardından uygulanmaya başlanır. Hangi tekniğin kullanılacağı hekim ile hastanın birlikte verebilecekleri bir karardır.

İşlem sırasında penisin boylu boyunca cilt altı kısmına yağ enjekte edilir. Bu sayede penis hem çok uzun hem de çok kalın bir görünüme kavuşur.

İşlem sırasında oldukça küçük iğneler ve küçük kesiler kullanılır. Bu sayede operasyon sonrası dönemde kişinin penisinde bir iz kalmaz.

Hatta kişi kendisi söylemediği takdirde cinsel partneri hiçbir şekilde operasyonun geçirilip geçirilmediğini anlayamaz.

Penis Yağ Enjeksiyonu İyileşme Süreci

Penis yağ enjeksiyonu iyileşme sürecinde kişinin dikkat etmesi gereken birtakım durumlar vardır.

Öncelikle hastadan bu süreçte normal olan, bireylerin endişe duyabildikleri ancak kendiliğinen geçen durumlardan söz edelim:

  • Bu dönemde penisten pembe damlalar gelmesi normaldir.
  • Bu dönemde penisin şiş, kızarık, ödemli ve morluklarının olması normaldir.
  • Bu dönemde hafif düzeyde ağrı normaldir.
  • Penis yağ enjeksiyonu iyileşme sürecinde normal olan durumlardan biri de vücudun günden güne penise enjekte edilmiş olan yağın bir miktarının emilmesi ve penisin hafifçe küçülmesidir.
  • Ancak elbette yağ dokusunun tamamı vücut tarafından emilmez. Yalnızca işlem sırasında eklenen yağ dokusunun maksimum %40ı kadarı emilir. 

Penis Yağ Enjeksiyonu Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Penis yağ enjeksiyonu sonrası dikkat edilmesi gereken birtakım durumlar vardır. Kişi bunlara dikkat ettiği takdirde daha sağlıklı bir süreç yaşayabilir. Aksi halde komplikasyonların gelişmesi için uygun bir ortam yaratılabilir.

Penis yağ enjeksiyonu sonrası dikkat edilmesi gerekenler:

  • İlk olarak kişinin beslenmesine dikkat etmesi oldukça önemlidir. Öğünler düzenli ve dengeli şekilde ayarlanmalıdır.
  • Tuz kullanımı kısıtlanmalıdır.
  • İlk günler alkol alınmamalıdır.
  • Penis ve çevresindeki dokular darbelere karşı korunmalıdır.
  • Günde en az 1.5 litre su içilmelidir.
  • İlk 1 ay cinsel aktivitelerin tamamından uzak durulmalıdır.
  • Peniste anormal bir ağrı, sancı, kızarıklık vb. durumlar fark edildiğinde vakit kaybetmeden hekime gitmek oldukça önemlidir. Kişideki bu belirtiler enfeksiyon kapıldığını gösterebilir. Eğer iltihabi bir durum söz konusu ise hastada antibiyotik tedavisine başlanabilir veya çok nadir olmak ile birlikte drenaj ile iltihabın boşaltılması da gerekebilir.
  • İlk zamanlarda banyo yapılmamalıdır. Ne zaman yapılabileceği konusunda hekimin fikrine baş vurulmalıdır.
  • Penis üzerinde ve yakınındaki dokularda bulunan ödemi azaltmak adına bitki çayı içilebilir veya çok abartmamak şartıyla detoks yapılabilir. Elbette bu durumların düşük tansiyon problemi olan bireylerde uygulanması doğru değildir.
  • Operasyon sonrası dönemde ilk aylarda ağır egzersiz yapılması, ağır cisim kaldırılması vb. doğru değildir. Aynı şekilde işe geri ne zaman dönülebileceği de iş yerinde harcanan efora bağlı olarak değişkenlik arz eder.
  • Hastanın hastaneden çıkarken operasyon geçirdiği pantolonu üzerinden belirgin değildir.
  • Kişiye sargı uygulaması yapılmış olabilir. Bu sargının hekim tarafından yaklaşık olarak 5 gün içerisinde açılması gereklidir. Bu arada enfeksiyon olup olmadığı vb. durumlar da kontrol edilir.
  • Kişi cinsel yaşamına 1  ay sonra dönebilir. Ancak cinsellik sırasında penis ve civar dokuları zorlamak doğru değildir. 6. aya kadar kişinin dikkatli olması önemlidir.

Eğer bir birey bu işlemden operasyon sonrası dönemde memnun kalmadığını fark ederse o zaman ne yapılabildiğine de dikkat çekelim.

Hastanın işlemi yetersiz bulması ya da pişman olması oldukça olası durumlardır. İşlem sonrasında 6 ayı tamamlayan bireylerde hem işlemin yeniden yapılması hem de geri alınabilmesi mümkündür. 

Kaynakça:

http://www.androloji.org.tr/androlojiDATA/Document/5112018154125-14B.pdf

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5758654/

About Author

Doç. Dr. Tayfun Türkaslan

Doçent Doktor Tayfun Türkaslan; İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarılı olarak, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başladı. 1997 yılında İngiltere’de St James Seacroft University Hospital çalıştı. Yaklaşık 6.5 yıl süren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi sonrası ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı oldu. Aynı yıl İstanbul Yavuz Selim Hastanesine Plastik Cerrahi Uzmanı olarak atandı. Burada 16 ay çalıştıktan sonra eski adıyla Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi şimdiki adıyla Bezm-i alem Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde 7 yıl çalıştı. 2010 yılında Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi temel alanında Üniversite Doçenti unvanını aldı. Buradaki görevinden ayrılıp kendi kurduğu Estetikport Estetik Cerrahi’de profesyonel olarak hastalarına hizmet vermeye başladı.

Related posts